Bir İthalat ve İhracat devi : Almanya
Almanya, sayıları 3 milyona ulaşan Türk kökenli vatandaşımızın yaşadığı bir yer. 1960’lı yıllarda Türkiye’den Almanya’ya giden gurbetçiler bugün Almanya’da, Almanlardan sonra en büyük etnik grubu temsil ediyor. Son yıllarda Türkiye’den yurtdışına yerleşen gençler arasında da Almanya en çok tercih edilen ülkelerin başında geliyor. Almanya, bu özellikleri yanında Türkiye’nin ihracatında uzun yıllardır lider ülke konumunda. Almanya, Türkiye’nin ithalatında da üçüncü sıranın sahibi. Türkiye, 2023 yılında 255 milyar 800 milyon dolarlık ihracata imza atarken,sadece Almanya’ya 21 milyar 79 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Türkiye’nin ihracatında Almanya yüzde 8,3’lük payla temsil edildi.
Almanya, dünyanın ihracat devi ülkelerinden birisi. Makine ve otomotiv sektörleri başta olmak üzere ihracatta dünyayı domine ediyor. Türkiye, 2023 yılında Almanya’dan 28,6 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirdi. Türkiye ile Almanya arasındaki dış ticaret hacmi 49,8 milyar dolara ulaştı ve 50 milyar dolara ramak kaldı.
Sayıları 120 bine ulaşan Türk ihracatçıları, 2023 yılında Afrika kıtasına 19 milyan 49 milyon dolarlık ihracat yaparken, Amerika kıtasına 18 milyar 23 milyon dolarlık ürün gönderiminde bulundular. Türk ihracatçıları, Asya ve Okyanusya pazarında ise; 10,8 milyar dolarlık ihracata imza attı.
Bu veriler ışığında Türkiye’nin Almanya’ya yaptığı 21 milyar 79 milyon dolarlık ihracatın 3 kıtaya yapılan ihracat rakamını solladığını görüyoruz.2024 yılının ik çeyreğine baktığımızda da almanya ihracattaki yerini,zirveyi yine korumuş görünüyor.
İhracatta bu kadar bağımlı olduğumuz bir ülkenin regülasyonlarının ülkemize etkisi ise kaçınılmaz.
“Tedarik Zincirlerinde Şirketlerin Özen Yükümlülüğü Hakkında Kanun (LkSG) , ya da yaygın adıyla “Alman Tedarik Zinciri Yasası”,
01 Ocak 2023’te yürürlüğe girdi. Yasa halihazırda, 3.000’den fazla çalışanı olan yaklaşık 1000 Alman firmasını sektör ayrımı olmaksızın kapsamı altına alıyor. 01 Ocak 2024’ten itibaren, 1.000’den fazla çalışanı olan yaklaşık 5000 Alman şirketi de bu yasanın getirdiği yükümlülüklere tabi oldu. Yasayla birlikte şirketlere, kendi işleyişlerinde ve tedarik zincirlerinde veya dolaylı tedarik zincirlerinde yaşanabilecek olası insan hakları ve çevre ihlallerini önlemek amacıyla birtakım yükümlülükler getirilmiş durumda. Ciddi ihlallerde bulunduğu tespit edilen şirketler, kamu ihalelerinden 3 yıla kadar süre ile men edilebilecekler veya Yasa ihlalleri para cezalarını gerektirebilecek (8 milyon Euro’ya ya da cironun %2’sine kadar) para cezasına çarptırılabileceklerdir.
Bu kanun, Almanya ile ticari ilişkileri olan Türk şirketleri için de önemli sonuçlar doğuracak. Türk şirketleri, bir yandan kanuna uyum sağlamak için gerekli adımları atmak zorundayken diğer yandan; rekabet gücünü arttırma,marka değerini yükseltme,yeni pazarlara açılma ve sürdürülebilir bir büyüme sağlama gibi fırsatlar da Türk şirketleri için ufukta görünüyor.Zamanında dönüşemeyen ve gerekli adımları atmayan şirketler için avrupa’da müşteri kaybetmeleri kaçınılmaz zira bu düzenlemenin avrupa birliği geneline yayılması bekleniyor.Kurumlar ,Sistem ; altyapı ve yazılımlarını izlenebilirlik ve raporlanabilirlik üzerine kurgulamak zorundalar.Tedarikçilerini ve dolaylı tedarikçilerini ilk madde ve malzeme,yarı mamül gibi girdilerini henüz teslim aldıktan sonra nihai ürünün müşteriye teslimine kadar izleyebilecekleri ve takip edebilecekleri ve hesap verilebilir bir kurgu oluşturmak zorundalar.
Kaynak :
Comments